YELKOVAN DİKENİN GÜNÜ

Resim: Aysun Pakalın Önce bir damla kan düştü toprağa Bir çocuğun küçücük bedeninden Ardından yaşlı bir kedinin başı Havada asılı kaldı haykırışa dönen miyavlaması Şeytanın ve yelkovan dikeninin günüydü Sokağın bir ucundan diğer ucuna, İçleri muhafazalı buz kutularına boşaltılmış Cesetlere takılmadan Geçip giden yelkovan dikeninin günü Rüzgârın oynaştırdığı çivisi çıkmış kapıların gıcırtısıydı Ölüm sessizliğini bastıran Belki de asil Irak’lı isyancıların son sözleri; “ ölmek değil bizi endişelendiren, cesetlerimizin ahvali…” olmalıydı. Ardından bir papazı çarmıha gerdiler Pontus’ta Ve Aydınlığa bir kurşun sıktı Konstantinopolis’te bir Pontus’lu Sessiz çığlıklar gibi uzandığında sokak ortasına, Ahparig pabuçlarıyla aydınlık; Sözcüklerinden arta kalandı üzerine örtülü gazeteler. “Tanrıların bahçelerinde oynaya...